Bozkır Çiçeği Cem Sultan

Demet Altınyeleklioğlu’nun  son romanı “Bozkır Çiçeği Cem Sultan” Ekim ayında bütün kitapçılarda!

TARİHİN GÖZLERDEN VE VİCDANLARDAN GİZLEDİĞİ GERÇEKLE YÜZLEŞMEYE HAZIR OLUN!

Tarih her zaman adil davranmaz. Hükmünü kudretlilerin ağzıyla verir. Kimine kahraman kaftanı giydirir, kimine hain gömleği biçer. Gerçek ise çoğu zaman tarihin sislerle örülmüş gizemleri içinde kaybolur.
 
Fatih Sultan Mehmet’in küçük oğlu Şehzade Cem’in kısacık hayatı bu olgunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Tarihin onun hakkında verdiği hüküm çelişkiler ve kuşkularla doludur.
 
Bugüne kadar Osmanlı Sarayı’nda cariyelikten sultanlığa tırmanan kadınların inanılmaz öykülerini kadın gözüyle sil baştan yaratan, tarihi gerçeklerden kopmadan olaylara ve kahramanlara yeni hayatlar, yeni kişilikler giydiren, onların travmalarını, duygularını konuşturan Demet Altınyeleklioğlu bu kez gerçek yaşamı 500 yıldır sisler arasında kalmış Şehzade Cem’in hayatını da kadın gözüyle sorguluyor.
 
Çocukluğunda hiçbir iktidar hırsı olmayan genç şehzadenin eli birdenbire neden Osmanlı tahtına uzandı? Ruhunun saltanat hırsıyla kavrulmasının gerçek sebebi neydi?
 
Padişah olan üvey ağabeyi Sultan Beyazıt’a başkaldırmasının arkasında çocukluğundan beri yaşadığı öldürülme korkusu mu, yoksa kendi iktidarları için onu tahta iten saraylıların entrikaları mı vardı?
 
Annesi Çiçek Hatun neden onu cellat elinden kurtaracak tek çarenin Cem’i babasının tahtına oturtmak olduğuna inanmıştı? Biricik oğlunu bu tehlikeli yola çıkartmasının altında evlat sevgisi mi, iktidar hırsı mı vardı?
 
Yoksa hayatına giren kadınların doymak bilmez ihtirasları mı Cem’i felakete sürüklemişti?
 
Güzel hizmetçi Ferimah’ın korkunç sırrı neydi?
 
Hayatı boyunca ölümden kaçan Şehzade Cem, sonunda ölümü neden bir kurtuluş olarak kabullendi? Cem’e ölüm şerbetini kim içirdi? Papa Borgia mı? Zehir kraliçesi diye anılan güzel Lucrezia mı? Peşinde başka bir ölüm meleği mi vardı?
 
Kaynağını tarihten alan romanları Türk okuyucusuna sevdiren Demet Altınyeleklioğlu’nun yeni romanı Bozkır Çiçeği Cem Sultan’da, Şehzade Cem’in karlı Küre Dağları’ndan Osmanlı Sarayı’nın ihtişamına, Anadolu bozkırlarından çöllere, piramitlerin gölgesinden Rodos Şövalyeleri’nin şatolarında tezgâhlanan ihanetlere, Papa Borgia ve güzel kızı Lucrezia’nın korkunç entrikalarına, dillenmemiş sevdalara, son nefese saklanan korkunç itiraflara uzanan fırtınalı yaşamını nefes nefese okuyacaksınız.
 
Sultanlar dizisinde yayımlanan altı romanı aylarca çoksatanlar listesinden inmeyen ve eleştirmenlerin “Türkiye’nin Philippa Gregory’si” diye takdim ettiği Demet Altınyeleklioğlu, Bozkır Çiçeği Cem Sultan romanında bu başarısını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Demet Altınyeleklioğlu

Ankara’da doğdu. TED Ankara Koleji ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu bitirdi. Hacettepe Üniversitesi’nde Eğitim İle­ti­şimleri konusunda yüksek lisans yaptı. 1980’den itibaren TRT televizyonlarında yüzlerce programın yapımcılığını üstlendi. Çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. Otuzun üzerinde roman çevirdi. 2013 yılında emekli olarak TRT’den ayrıldı. Evli ve bir çocuk annesi olan Demet Altınyeleklioğlu Bodrum ve Miami’de yaşamaktadır.

Moskof Cariye Hürrem, Alkışlarla Lamia, Cariye’nin Kızı Mihrimah, Cariye’nin Gelini Nurbanu, Altın Cariye Safiye, Pargalı ve Hatice, Kara Kraliçe Kösem, Ah Bre Sevda Ah Bre Vatan yazarın diğer romanlarıdır.