İeaycanstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü öğrencisi olduğu sıralarda, biraz da tesadüf eseri, Almanca öğrenmeye başlamıştır. Öğrendiği dili kullanabilmek adına Almanya’da yüksek lisans yapmaya karar vermiş, eğitimini Tübingen Üniversitesi Felsefe Bölümünde tamamlamıştır. Almanya’dan döndükten sonra bir tercüme bürosunda kısa süreli olarak hukuk çevirileri yapmıştır. Kendisi için doğru kariyer hedefinin yayıncılık üzerine olduğuna karar vermesiyle de editörlük atölyesine katılıp eğitim almıştır. Böylece “ben bu dili öğrenemeyeceğim” ile başlayan süreç, “çevirmen olacağım”a vararak tamamlanmıştır.